İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | run away with f. | kaçmak (aşığı ile) | ||
Tom ran away with the money. Tom parayla birlikte kaçtı. More Sentences |
||||
Genel | run away with f. | alıp kaçmak | ||
He ran away with the money. Parayı alıp kaçtı. More Sentences |
||||
Genel | run away with f. | kaçmak | ||
Genel | run away with f. | en çok başarı kazanan biri olmak (bir konuda) | ||
Genel | run away with f. | alıp götürmek | ||
Genel | run away with f. | çalmak | ||
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | run away with f. | aceleyle götürmek | ||
Öbek Fiiller | run away with f. | aşırmak | ||
Öbek Fiiller | run away with f. | ele geçirmek | ||
Öbek Fiiller | run away with f. | yük parçasını sıkıca tutarak güverte boyunca koşmak | ||
Öbek Fiiller | run away with f. | performansıyla göze çarpmak | ||
Öbek Fiiller | run away with f. | diğerlerini gölgede bırakmak | ||
Öbek Fiiller | run away with f. | geride bırakmak | ||
Öbek Fiiller | run away with f. | kontrolünü (bir şeye) bırakmak | ||
Öbek Fiiller | run away with f. | yenmek | ||
Öbek Fiiller | run away with f. | sınırların ötesine taşımak |